Bilindiği üzere ülkemizde yabancı sınırlaması 6+2 olarak belirlenmiş ve birkaç takım hariç bunu dolduran bile bulunmazken, Beşiktaş'ım nedense enteresan işlere imza atmaktan sıkılmayan yönetimiyle yeni bir enteresanlık yapmayı başardı. Yabancılardan ne kadar verim alındığını tartışmanın zamanı da mutlaka gelecektir ama önce elimizdeki durumu inceleyelim.
Mevcut yabancılarımız:
Ferrari
Sivok
Ernst
Fink
Tello
Tabata
Holosko
Bobo
bu isimler şu an kadromuzda bulunan ve maça çıkabilme hakkına sahip yabancılarımız. Ama tabi ki bunlar bize yetmemiş olacak ki ekstradan, geçenlerde Strum Graz formasıyla Galatasaray'a karşı oynayan Gordon, Bursaspor'da kiralık oynayan ve son hafta son dakika golüyle takımına maç kazandıran Zapo ve sakatlığı sebebiyle sözleşme dondurulan ama ocak ayında döneceği kesin olan Delgado. Şimdi kadroda sorun yok ocağa kadar haliyle eldekiler oynayacak ancak ocak ayı geldiğinde ve yaklaşık 7 milyon euro bedel bağlanan Delgado donuk kalmayacağına göre biri gitmeli. Kısa ve kaba bir hesap yapalım kim gidebilir ya da kim gidemez.
Ernst: Kesinlikle gidemez çünkü takımın formu en yüksek ve düzenli oyuncu olması bir yana taraftarın da sevgilisi.
Ferrari: O da kesinlikle gidemez çünkü daha bu sene büyük bedellerle geldi parayla satmak istesen verdiğin paraya satamayacağın gibi bizden aldığı parayı alabileceği bir alternatif olacağını sanmıyorum ki zaten o da Ernst gibi çok sevilen bir yabancı.
Sivok: Ferrari'yle birlikte iyi bir ikili olduğu gibi Mustafa Denizli'nin ve taraftarın en güvendiği isimlerden biri. Tek handikapı bazen sarı kart görmeyi çok kolaylaştırması. Ayrıca büyük masraf edilmiş bir oyuncu.
Fink: Belki de şu an kadrodaki en zayıf halka. Bonservissiz gelmiş olması maliyetini düşürdüğü gibi aldığı ücret de şimdiye kadar gözden çıkartılan bedeller yanında oldukça makul bir bedel. (Nasıl bir transfer ve yönetim sistemidir ki üste para verip oyuncu gönderilmesindeki maliyetin 1 milyon euro ile ölçülmesi makul karşılanmakta.)
Tello: Fink'ten sonra 2.zayıf halka. Oyun anlamında Beşiktaş'a çok katkı veren bir oyuncu ama bonservissiz geldi ve maliyeti düşük ayrıca son dönemlerde zam isteğiyle ilgili sürekli bir tartışma ortamı yaratılıyor ve dönemlik form düşüklüğü de canını yakabilir.
Tabata: Daha 2 ay önce 8 milyon euro gibi bir maliyetle alındığı düşünülünce bacağı kopmadığı sürece kadrodaki yeri (en azından 26 kişilik kadro içinde) garanti olacaktır.
Holosko: Alınırken verilen paralar ve potansiyeli hesaplandığında ve dünya kupası'nda ülkesiyle vitrine çıkacağı düşünülürse en erken ihtimalle yazın Dünya Kupası sonrası gözden çıkarılabilir ancak ama kişisel görüşüm kadroda yerini koruması tabi ki. Şimdilik ocak ayında Delgado sorunu için çözüm aradığımız için yerini garanti olarak yazabiliriz.
Bobo: Beşiktaş'ta yeri en garanti olması gerekirken nedense sürekli sallantıda olan adam. Kadrodaki yabancılar içinde Avrupa çapında potansiyeli ve müşterisi olan 2 oyuncudan biri. (Diğeri Holosko). Ama sezon başında da ayyuka çıktığı gibi elden çıkarılma riski çok yüksek.
Toparlarsak Ernst, Ferrari, Sivok, Holosko, Tabata, yani bu 5 isim kadroda kesinlikle kalacaklar. Geriye 3 isim kalıyor Fink, Tello ve Bobo. İşte muhteşem transfer planlamacılığı da budur. Öyle bir transfer yaparsın ki önümüzdeki yıllardaki transfer haklarını bile kilitlersin.
Hadi Gordon'u yolladın diyelim gözden çıkardın sonuçta, Zapo ne olacak. Kadroda her zaman yer bulabilecek bir oyuncu ve seneye mutlaka geri gelecektir. Hadi Delgado için birini yolladık diyelim sene sonu Zapo için birini yollamamız gerekecek ki hadi onu da yaptık diyelim yine 6+2 kontenjanı tamamen dolu bir takım olacağız ve haliyle yeni transfer yapamayacağız. Altyapıdan da çok fazla adam çıkarmadığımız düşünülürse kadromuzun hareket imkanı çok fazla kalmayacak.
Demirören'in yönetim zaaflarını ya da hatalarını yazmaklar bitiremeyiz ki zaten onu da yazarım ilerleyen günlerde ama bundan çok daha basit problemleri bile çözmekte büyük sıkıntı yaşayan yönetimin böyle büyük bir problemi nasıl çözeceklerini çok merak ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder