4 Mart 2009 Çarşamba

Nedim Karakaş Minare Kılıfçısı mı?














Kim bilir kaç kez böyle mikrofonları karşısında buldu Nedim Karakaş. Bu kadar büyük bir camiada bu kadar önemli bir yetkide bulunduğuna göre işini iyi yaptığı düşünülebilir tabi. Muhakkak da öyledir. Şimdi bakalım nasıl yapmaktaymış.

28 Aralık 2005'teki Beşiktaş maçındaki mağlubiyetten sonra şöyle buyurmuş:
"Bu camiada sadece hakemlerin anne-babaları saygıdeğer değil. Kendilerine en ufak küfürde maçı durdurup, anons yaptırıyorlar. Ama dün 4.5 saat küfür edildi, en ufak bir müdahale edilmedi. Yenilmemizin nedeni hakemler Mehmet Keseratar ve Aytu Ekti'dirEyyamcı düdüklerden vazgeçsinler. Düdükleri adil çalsınlar. Herkesin annesi, babası saygı değerdir. Benim anam öleli 30 sene oldu, mezarda kemikleri tuz-buz oldu. Devamlı küfür ediliyor, ne emniyet, ne valilik ne de hakemler kimse müdahale etmiyor."

Haftasonu oynanan başka bir Beşiktaş maçı sonrasında ise haber şu şekilde:
"FENERBAHÇE Ülker Basketbol Takımı Direktörü Nedim Karakaş, önceki gün oynadıkları ve 110-95 kaybettikleri Beşiktaş Cola Turka maçında edilen küfürlere tepki gösterdi. Karakaş, `3 saat süren küfüre kim dur diyecek? Yıllardır orada aynı şeyleri yaşıyoruz. 2 kere anons yapıldı, bir şey değişmedi. Ceza sistemi değişmeli. Fener maçında küfür ediliyorsa bir dahaki Fener maçı seyircisiz oynanmalı` dedi."

30 Mayıs 2008'de oynanan Türk Telekom maçı sonrası:
"Nedim Karakaş: Rakibimiz maça istekli başlarken, biz iyi başlayamadık. Hakemler de defans yapmamıza izin vermediler. Her şeye rağmen oyunun sonlarında galip gelmemize ramak kalmıştı.Kazanabilecek bir duruma geldik ama skor 75-75 iken çalınan ve çalınmayan düdükler oyunun kopma noktası oldu.Kazanabileceğimiz bir maçı kaybettik. Hakem kararları da bunda etkili oldu."

Bir Galatasaray maçı sonrası:
"Kırılma noktası hakemler oldu. Hakemler maçı iyi seyretsin. Maçın en kritik dakikalarında verdikleri teknik faulü neden çaldıklarını kendileri bile bilmiyor. Semih topu hakemin ayağına atmış. Bunu hakaret olarak değerlendirmek yanlış. Bu nedenle faul ve teknik fauller sonrası 4 atış kullanıldı, ardından da sportmenlik dışı faulle maçı bitirdiler. Karşılaşmanın başlamasından1.5 saat önce başlayıp, mücadele bitene kadar devam eden küfür için, sadece bir kez anons yapıldı. Çirkinlikler oldu. Buna müsaade edilmesi bizi üzdü."

Çok uzun uzadıya araştırmadan bulduklarım bunlar. Mac Taylor(CSI:NY) bu yazıyı okuyabilseydi "i see a pattern" derdi muhtemelen. Nedense bütün maçların ortak özelliği Fenerbahçe'nin yenildiği maçlar olması. Rakamlar çok güzel ama değil mi? 4.5 saat, 3 saat, 1.5 saat. Hep 1.5 ve katları. Sanırım küsüratlı atayım da inandırıcı olsun mantığını kullanıyor belki de. Hatta bu insanların işi gücü yok sabah uyanır uyanmaz başlıyorlar yatana kadar sürdürüyorlar. Nedense diğer salonlarda cingöz olan Nedim Karakaş, İpekçi'de Caferağa'da 6 nokta üyesi oluyor. Oyunculara edilen küfürler atılan ayranlar, taraftara gösterilen silahlar, salondan güç bela çıkabilen bayan takımları ve açılan küfürlü pankartlar. Sanırım görevinin sadece minareye kılıf uydurmak olduğunu sanıyor. Bence başka taraftarlarla takımlarla uğraşmak yerine 5.5 milyon euro'ya alınan Giricek'in neden bu kadar verimsiz oynadığını, ya da 20 milyon euro hatta üstü bedelle oluşturulan takımın oyun kurucusunun neden Greene gibi kapasitesiz 100 bin dolar etmeyecek adamın olduğunu söylemeli. Herkes işini yaparsa dünya ne kadar güzel bir yer olur halbuki.

Hiç yorum yok: