10 Mart 2009 Salı

Küçük bir bilmece


Bülent Uygun: Yedikleri golden 45 saniye önce çalınmadığını düşündükleri bir faulden dolayı yedek kulübesini parçaladı, maçtan sonra hakeme saldırdı, yüzündeki nefret ifadesi ise insanı dehşet içinde bırakmaya yetecek cinstendi, halbuki son 4 haftada rakipleri adına çalınmamış iki tane de penaltı varken. (eskişehir- bursa)

Emre Belözoğlu: Zaten kabarık olan siciline, bir de saha içinde rakip oyuncuyu boğazını kesmekle tehdit etmeyi ekledi. (zaten bir kere adam öldürdükten sonra gerisi gelir derler)

Volkan Demirel: Bir ikili mücadelede canı yandı diye rakip oyuncunun baldırına tekme attı.

Roberto Carlos: Hakemleri aşağılayıcı hareketlerine bir yenisini daha ekledi. Tabi asıl suç buna göz yuman hakemlerde ama orası ayrı bir mevzu.


Evet bu 4 ''adamın'' bir (1) ortak noktası var......

Acaba nedir? Nedir?

Tabi ki cevap; birinin vakt-i zamanında, diğer üçününse aktif olarak Fenerbahçe forması giymesi.

Bazen merak ediyorum o formayı giyince ne oluyor? Nasıl bir gariplik var o formada?
Bu dört isim çok mükemmel insanlar olmadığı zaten ortada ama bu kadar zıvanadan çıkmalarının sebebi o sarı-lacivert formadan başka birşey olamaz.
Bunda bu kadar iddialı olmamın sebebi ise Mert Nobre.....
Fenerbahçeli Nobre'yle, Beşiktaşlı Nobre'nin arasındaki büyük farkın eminim sadece Beşiktaşlılar değil bütün futbolseverler farkındadır.

Hiç yorum yok: